Teke zortlatması

Üç arkadaş oturmuş çalmış, ne güzel olmuş. Sazbüşün sesi nasıl dokunuyor insanın içine. Ufak tefek aksaklıklarıyla güzel.

25 Eylül 2005′te Burdur’da Guinness rekoru denemesi için yirmi bin kişi birlikte teke zortlatması oynamış. On gün önce Guinness’in Londra’daki merkezinden denemenin dikkate alınmayacağı söylenmiş, ama Türkiye temsilcisi, o kadar insan heyecanla hazırlık yaparken bildirememiş kararı. Pek güzel eğlenmişler, rekoru da pek dert etmemişler. Haber şurada.

Bir de Ergün Şenlendirici‘nin trompetinden. (Genç sayılacak bir yaşta vefat etmiş yetenekli trompetçi, Hüsnü Şenlendirici’nin de babası.) (Okay Temiz Magnetic Band)


 
Ergün Şenlendirici

Posted in Uncategorized | Leave a comment

Üç kısa parça

Bartok

Biri çocuklar için. Hangisi, bildiniz mi?

da Osman Pehlivan’ın arkasında ama kesilmiş, görünmüyor. Şurada görünüyor.

Posted in Uncategorized | Leave a comment

Halime Özke ve Sipsisi

(5harfliler’de yayınlandı)

Halime Ozke

Halime Özke, sipsi çalmaya çocukken başlamış. “Keçileri otlatırken ben bunu öğrendim, gittim”, diyor. “Büyüyünce de çalmanı ayıplamadılar mı?” diye sormuşlar, “Ayıp olmaz”, demiş. Babası da, kocası da karışmamış müzisyenliğine; hatta babası çalmasını istemiş hep. Şimdi 65 yaşındaymış. lı.

Yöresinde usta sipsici olarak tanınıyormuş; sonra bir ara televizyonlara da çıkmış, ünlülerle görüşmüş. Şöhret yolu açılacak gibiymiş ama Beyağaç’ta kalmayı tercih etmiş.

Hafiftaş vardı, Nuray. Gel dedi, sen beni gatıl dedi, elinden tutem dedi. Ben de ineklerime acıdım.

diye anlatıyor kararını.

 bir halk konserinde yapılmış amatör bir kayıt var,  da bir mahalli haber kanalının röportajı (yukarıdaki alıntılar buradan). Konser, “Şu Dirmil’in çalgısı” adlı türküyle başlıyor. Bahsi geçen çalgı da sipsi elbet.

Enstrümancılığıyla tanınan ne kadar az kadın var, değil mi? Şarkı söylemek “neyse”, ama Halime Özke’ye sorulan “ayıplamadılar mı?” sorusunun da işaret ettiği üzere, bir kadın müzisyenin enstrümanıyla adını duyurmasının önünde pek çok engel var, hele de taşrada. Merak ettim, biraz bakındım, Boğaziçi Üniversitesi Kadın Araştırmaları Kulübü’nün sayfasında Ceren Gülbudak’ın kadın aşıklar hakkında ilginç bir yazısını buldum. Gazi Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Sevilay Çınar da halk enstrümanlarının kadın temsilcileri hakkında İngilizce bir makalesinde bizzat Halime Özke’den de bahsetmiş, ve kadınların “sazında-sözünde kendine özgü anlatım biçimi yakaladığına tanık olsak da bu çatı altında kendisine ait bir odasının olmadığını görürüz”, demiş.

Sizin bildiğiniz kadın müzisyen hikayeleri var mı?

Posted in Uncategorized | Leave a comment